ihya.org

ashâb-ı kirâm

sevgili hancı,
bana yazdığın bazı yanıtlarda öylesine muhlis ,ve mütteki ve mutedil bir tarzın vardı ki,bana ne kadar kızsan da sana yazmak istedim.
1-kıymetli kardeşim,ben yıllarca beş vakit namaz kıldım,sünni gelenekten geliyorum.epeyce pkudum dinleri.Kuranımızı da iyi bilir,dinleri de genel anlamda bilirim.(Öğreten Rabba hamdolsun).Geldiğim kök türk-islam.Ancak okudukça ,hem de Kuranımızı okudukça,Mekke den çıkan Hz Muhammedin ,Kuranımızda geçen kişi olduğuna imanım da ,inancım da sarsıldı.dedim "bu kişi Kuran peygamberi Muhammed olamaz.
2-sonra diğer dinleri biraz okuyayım dedim.bakayım onlar ne diyor son peygamber için:baktım,ve son peygamberin kendileri olamayacağını düşündüm.
3-habibullah:yahudilikten alınma :jedidiah .
4-hatemül enbiya:son peygamberin en önemli göstergesi:ama mekkeden çıkan Hz Muhammed peygamber mührüne sahip değil ki.mühür hikayeleri tümüyle yalan ve sahte .mühür o değil.onun mührü yok.sonra mühür süleyman ile kaimdir :bilelim.
5-dinimizin adı bile esasen islam değil ,selam olmalıdır.çünki Kuranı Azimüşşanımız ,tüm mabedlerin tanımasını emrettiği ,barışı sağlayan son kitap ve son peygamberin kitabıdır.ahir zaman ise şimdidir.şimdiki peygamber,büyük ihtimalle mehdi-mesih denen ,şimdi gelecektir.
6-14 asır -25 nesil önce mekkeden çıkan hz Muhammede niçin bunların uyarlandığını ve son peygamberliğin kendisine atfedildiğini anlayamıyorum.
7- işte yahudi ve hrsityanlar da ,ve diğer (hindu vb) bunun içün inanmıyorlar.son peygamberi bekliyorlar . ve bu Kurana çok uygun.
8-ashab ı kiram ise anlaşılmaz.sanırım mesihe atfedilen havariler niyetine kutsallanmış. sevgilerimle

Bakınız: (mekke, peygamber, islâm, iman, din, sevgi, dil, kur`ân-ı kerim, namaz, ashâb-ı kirâm, ahir zaman, hancı)

Ashab, Peygamber Efendimizi bir kere bile olsun iman gözüyle görüp, sohbetinde bulunan müslümanlardır. Ashâb'ın hepsi çok büyük derece sahibidirler. Çünkü onlar, Peygamberimizi gözleriyle görmüş, en zor zamanlarda onun etrafında kenetlenip mallarıyla, canlarıyla İman ve İslâm'ın yayılması için cihâd etmişler, büyük gayretler göstermişlerdir. Böylece Peygamberimizin en büyük teveccühünü kazanmışlardır. Hepsi de tepeden tırnağa adetâ nur hâline gelmişlerdir.

Ulvî dinimizin yayılmasında onlar önderlik etmişlerdir. Bu devirde bir insan tek başına bütün dünyayı fethetse, dünya dolusu altın tasadduk etse, yine de ashâbın en küçüğünün mertebesine erişmesi mümkün değildir. Biz müslümanlar, Ashâb-ı Kirâmın hepsini sevmek, saymak ve hepsine hürmet etmekle mükellefiz. Onların aralarında meydana gelen bazı ihtilaflârdan dolayı, hiç birinin aleyhinde tek kelime söyleyemeyiz. Zira onlar müctehiddir ve ictihadla hareket etmişlerdir. Onlardan birinin aleyhinde konuşan insanın imanı zayıflar, dini çok büyük zarar görür. O insan inancını düzeltmedikçe aslâ kâmil bir mü'min olamaz.

Ashab iki kısımdır:
1. Muhacirîn,
2. Ensâr.

Muhacirîn, mallarını, mülklerini bırakarak Allâh rızâsı için Mekke'den Medîne'ye hicret eden Mekke'li müslümanlardır.

Ensâr ise, Medîne'nin yerlisi olan müslümanlardır. Medîne'ye hicret eden müslüman kardeşlerine, Allâh rızâsı için bütün varlıklarıyla yardımda bulunmuşlardır. Her iki zümre de Allâh rızâsı için yaptıkları bu hareketlerinden dolayı çok büyük sevap ve derece kazanmışlardır.

Peygamberlerden sonra insanların en büyüğü Ashâb-ı Kirâm'dır. Ashâbın da en büyüğü sırasıyla Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali'dir. (Radıyallâhü anhüm).

Bakınız: (mekke, medine, peygamber, ırak, iman, cihâd, dünya, ensâr, muhacirîn, din, peygamber efendimiz (s.a.v), hz. ebu bekir, allâhü teâlâ, insan, dil, müslüman, kelime, ashâb-ı kirâm, kazâ, ulvi, ictihad)

Top