maskara

[COLOR=red][B]?Maskaralar ve Maskaralıklar?[/B][/COLOR]

Enver Baytan Hocamız'ı tanırsınız. Vakit, çeşitli konularda zaman zaman kendilerinin görüş ve mütâlaalarına yer verir. ilim ve irfanınagüvenilen, hürmet duyulmaya lâyık bir zattır.

Hocamızın, ?Maskaralıklar? isimli kitabını okuyorum. Önsözü bile yetti bana. ?şöhret ve küçük menfaatler uğruna dalkavukluk batağına giren, masonluk gibi teşkilâtlara dalan ve onlara yaltaklanan bazı din âlimlerinden? bahsederken, misal olarak birkaç meşhur ismi de hatırlatıyor. Böyle âlimlerin şerlerinden uzak kalabilmemiz için şu hadisi şerife dikkatimizi çekiyor:

?insanların en kötüleri, insanlar içindeki âlimlerin şerlileri (kötüleri)dir...?

?Vâdi boş kaldığı zaman, tilki valiliğini ilan edermiş? derler ya, Hocamız da, bu vaziyetten şikâyetçi. Zamanımızda, Abdülhamid Han gibi dirayetli yöneticiler ve şeyhulislâm Mustafa Sabri Efendi gibi büyük âlimler olmadığı için, bazı şerli âlimlerin meydanı boş bulduklarından rahatsız. Zamanımızın yöneticilerinin alınmalarına sebep yok. Hocamızın, Abdülhamid Han ve Mustafa Sabri Efendi'yi özellikle misal göstermesinin sebebi başka.

Abdülhamid Han'ın, ?Maskara? diye andığı ve ingilizlerle işbirliği yaptığını söylediği bir hocayı merkez valisi ibi tutup bir daha istanbul'dan dışarı çıkarmadığına dikkat çekiyor hocamız. Ve bunu hatırlatıp, ?Zamanımızda Sultan Hamidler olmadığı için maskaralar maskaralıklarına devam ediyorlar? diye yakınıyor. Abdülhamid'i misal vermesinin sebebi bu. şeyhulislâm Mustafa Sabri Efendi ise, Rusya sınırları içinde doğup büyüyen ve bozuk inançlarıyla tanınan Musa Cârullah ismindeki zata, kitaplık çapta ilmî bir cevap vermişti. Baytan Hocamız, zamanımızda Mustafa Sabrilerin olmamasından da yakınıyor. Enver Baytan Hocamız'ın yakınması şöyle:
?... Musa Cârullah Begiyef gibi şaşkınları diriltip diriltip karşımıza çıkaran maskaralar ve bunları büyük birer dahî olarak takdim etmek gibi maskaralıklar var. Fakat, bu maskaraları ve maskaralıkları sezip durduracak ?Sultan Hamid?ler ortada yok. Tek-tük cılız müdahaleciler müstesna.?

?O halde, milletimiz ve islâm âlemi başının çaresine baksın. Zira görülüyor ki, bu maskaralıklar en saygıdeğer müesseselere ve ülkelere kadar bulaştırılmış durumda. işin küçümsenecek yanı yoktur. Bu maskaralık, evvelki tarihte koskoca imparatorluğumuzu, olanca haşmet ve azametiyle çökerttiği gibi, zamanımızda da yurtlarımızı, din ve imanımızı sarsıyor. şu anda gerek Türkiye'de, gerek diğer islâm ülkelerinde imanını yitirmiş, fakat hâlâ kendini mü'min zanneden nice zavallılar var! Fakat hani ya, bu gidişe ?dur!? diyecek Sultan Hamid'ler, Mustafa Sabri'ler nerede??

Enver Baytan Hoca, ?Maskara? tabirinin kendisine ait olmadığını şöyle izah ediyor:

?... Zira bu ?maskara' tabirini bizzat Sultan Hamid Hazretleri bir reformcu ve fesatçı hakkında kullanmış ve Allah'ın inayetiyle hakkından gelmiş. Mustafa Sabri Merhum da bir zamanın fesatçıbaşısı Musa (Cârullah) Begiyef'i, Cenab-ı Hakk'ın yardımıyla mağlup edip susturmuştur.?

Değerli okuyucular, aslında bu kadarı kâfi. Ama ben de bir cümlecik ekleme yapayım da Musa Cârullah'ın nasıl bir inanca sahip olduğu ve Baytan Hoca'nın haklılığı daha iyi anlaşılsın.

Kehf 110. ve Fussilet 6. ayetlerde buyuruluyor ki; ?Ey Habibim, de ki, ben de sizin gibi bir insanım. Ancak bana ilâhınızın tek ilâh olduğu vahyolunuyor.? Bu ayette, Hz. Peygamber'in melek falan değil, insan olduğu, ancak vahiy aldığı için diğer insanlardan farklı ve üstün olduğu hatırlatılıyor.

Musa Cârullah ise, Peygamberimiz hakkında üstünlük falan kabul etmiyor. Başka bir garip nokta da, ayetleri, Allah tarafından gelmiş gibi değil de, Hz. Peygamber'in kendisi söylüyormuş gibi ele alması. şöyle diyor: ?Bu ayette Hz. Peygamber kendisini ümmetin bir ferdi gibi takdim ediyor. Öyleyse ümmetin her ferdi de Peygamber gibidir.? (Kitâbü's-Sünne, 84) Hâşâ ki, içinde nice günahkâr insanların bulunduğu ümmetin her ferdi Peygamber gibi olsun!..

Değerli okuyucular, böylelerini üstün insan olarak gösterme gayretlerine dikkat lütfen!..

Bakınız: (istanbul, peygamber, islâm, iman, sultan, din, melek, aşk, allâhü teâlâ, nil, hadis-i şerif, yol, insan, dil, cenâb-ı hakk, özel, isim, peygamber efendimiz (s.a.v), tilki, maskara)