ihya.org

matrix reloaded

MatraX

Matrax Reloaded'da gittim. Film'e gidenler, Hıncal Uluç'un yazdığına göre filmin orta yerinde filmi terk eden film yönetmenleri, filmi felsefelere ya da kutsal kitaplara bağlamaya çalışanlar var.

Bilimkurgu filmlerini severim, ama birçoğunun da gelecek projeksiyonu yerlerde sürünür. MatraX için de aynı şeyi söyleyeceğim. Klişelerden geçilmeyen, senarist ve yönetmenin bazı noktalarda aklının bağlandığı bir film.

Filme gitmemiş olanların zevkini kaçırmamak için filmi anlatmayacağım ama, filmden keza Star Wars'ta ve Uzay Yolu filmlerinde olan ve gelecekte olmayacak (bana göre) bir klişe saçmalığı paylaşmak istiyorum. Gelecekte her zaman bir yönetim konseyi, parlamentosu olması fikri var ve gelecekteki toplumların bu konseylerin kararlarına uyması bekleniyor. Diğer bir deyişle, temsili demokrasi saçmalığının sadece önümüzdeki yüzyılda önümüzdeki bin yıllarda dahi sürmesi bekleniyor. MatraX filmi de böyle? film, makinelerin programladığı bir dünyanın dışında kalan dünyada da temsili demokrasi ya da yönetici bir sınıf olacağı varsayımında? Gelecek bugüne benzemeyecek. Bugün bile temsili demokrasi çalışmıyor, kimse kendi geleceğine bir başkasının karar vermesini istemiyor. Türkiye'de ya da dünyanın bir başka yerinde iktidar partileri istisnalar haricinde bırakın toplumun yüzde yüzünü temsil etmeyi, yüzde ellisini bile temsil etmiyor. Ama tüm bir ülkenin insanlarının kaderini tayin etme hakkını kendinde buluyor. İşte bu, iddia ediyorum, yüz yıl sonra kabul edilmeyecek bir yönetim modeli olacak.

Matrax'ı komik kılan şeylerden biri de, Star Wars temalarından bir türlü vazgeçememesi, seçilmiş insan ve kurtarıcı olma teması, Star Wars'un Jedi şövalyelerinde de vardır. Bazıları dünyaya bir lütufla, yani özel yetenekle gelirler. Bu insanlar dünyayı ya da toplumları kurtaracaktır. Bu da geçmiş yüzyıllara özgü bir temadır. İnsan bir tek kendini kurtarabilir. Kimse kimseyi kurtaramaz. Kahraman ve kurtarıcı temaları, tarihe gömülmelidir. Size bu sözleri tuhaf gelebilir. Ancak bir örnek vermek istiyorum. Ne Türkiye'de ne de dünyanın bir başka yerinde hiçbir kahraman, ?benim yerime? ya da ?sizin yerinize? ders çalışamaz. Sizin yerinize hatalı sollama yapmadan araba süremez. Bizim yerimize geçip yazı yazamaz, çiçek dikemez, dolmuş bir kül tablasını boşaltamaz. Bizim yerimize sınavlara hazırlanamaz, kitap okuyamaz, dolaşamaz. Bütün bunları, MatraX'ın Neo isimli süpermenvari kahramanı değil, hiçbir kahraman yapamaz. Bir tek biz yaparız.

Bilimkurgu filmlerinin en komik yönlerinden biri, bir türlü uzay gemisi fabrikalarının gösterilmemesidir. Yahu bu uzay gemileri nerede yapılmaktadır? MatraX'taki Zion denilen şehirde epeyce bir demir konstrüksiyon var, bütün evlerin kapıları demir. Bir sürü demirci ustası gerekmiştir. Müthiş müzik sistemleri var, ama bildiğim kadarıyla Sony ya da Pioner gibi şirketler Zion'da yok :?)))))

Filmin sonuna doğru, doğru bir şey var. Program mimarı. MatraX'taki bütün her şeyi programlayan bir mimar adam filmin sonunda görünüyor. Bence de evrendeki her şey, muhteşem bir programcının eseri. Ancak bu programcı, MatraX'taki kır saçlı amca değil!

Son bir şey:? Fizikçiler evrenin büyüdüğünü fark ettiler. Evren kendi sınırlarını zorluyor. Yanılmıyorsam, Bakara Sûresi'nde de böyle bir ayet olacak, evrenin kendi sınırlarını genişlettiğine dair. MatraX'ta birçok hayal gücü acemiliği olmasına rağmen, birçok da ilginç sınırları zorlayan düşünce var. Bunun için de yapımcılara teşekkür. Ama bulabilirseniz Otoyol 60'ı (Interstate 60) izleyin. MatraX'ın yönetmenine yaptığım teşekkürün bin mislini yönetmeni Bob Gale'e borçluyuz.

Melih Arat/Zaman

Bakınız: (kapı, ırak, dünya, din, aşk, nil, yol, insan, dil, özel, isim, namaz, şirk, kader, acı)

Merhaba

Matrix bir sinama filminden öte yeni bir felsefe akımı şeklinde yansımakta. Ne yazıkki bu filmi izleyen bir çok ateist ya da islam düşümanı kişiler yeni fikirler için tekrar tekrar izlemekte ve bu konu üzerinde kafa yormaktalar. Kimileri filmin felsefesi ile islamiyeti saldırmakta kimileri de başkalarının imanını çalmak için filmin felsefesini çarpıtabildikleri kadar çarpıtabilmekteler.

[COLOR=red][B]Nedir Matrix? [/B][/COLOR]

Matrix filmi biraderler tarafından yapılıp sunulmadan önce onların görüş ve felsefelerini sunuyordu. Hala da sunmakta ancak artık ok yaydan çıkmış ve kişiler kendi birikimlerince yorumlar getirebilmekteler. Biraderlerin elinde son koz ise 3. film olmaktadır. Bundan sonra ise artık onlar için bu felsefe izleyicilerin yorumlarıyla şekillenecektir. İlk filimle ortaya çıkan yeni felsefe ikinci filmde resmen islam düşmanlığını ortaya koymuştur. Ve sonuç ise film Mısır da da yasaklanmıştır!

[COLOR=red][B]Matrix islam düşümanı mıdır?[/B][/COLOR]

Bazı kişiler bu tür yorumlardan gocunmakta ısrarcılar. Ne yazıkki matrix islam düşmanlığıgı had safhaya ulaştırmıştır. Film de kullanılan tüm motivler hristiyanlık ve özellikle de yahudilikten alınmıştır. Ve filmde Allah karakteri, resmen islam dünyasına karşılarına Almamak için son anda seneryodan çıkarılmıştır. Bu sinsi bir oyunun parçası da olabilir.

[COLOR=red][B]Neden islam düşmanı?[/B][/COLOR]

Okumuş ve kültürlü kişiler için film farklı olabilir. Ancak matrix izleyicilerin 90% lık bir kesimi filme ilk bakışlarında:
1. İnsanlığı kurtarıcı bir mesih
2. yaratıcı mimarı
3. Bu mimara karşı mücadele eden bir grup insanı görmekteler. Film ise tamamen bu çerçevede işlenmektedir. Yüzde doksanlık bir kesim izlerken de buradan balkacak ve bunları görecektir. Yaratılış- doğuş- yaşam ve ölüm felsefeleri tamemen islam ile zıt bir filmin nasıl barış güvercini ile zeytin dalı uzatabilecegini düşünebiliriz? Filmin hedefi 10% luk değilki. 50% den çoğunluk ne anlıyor buna bakarız? mimar ile konuşmayı yukardan okuyabilirsiniz. Bu size birşeyler anımsatmıyor mu? Film bu açıdan tamamen şirk içermekte!

Matrix yapımcı biraderlerde şekillenmiş ve izleyicilere sunulmuştur. Masonik güçlerin yaptığı inceden propaganda ile islam dünyasına matrixte mimarın tanrılığı ve neonun Hz. isa olduğu kabul ettirilmiş bunlar film içinde mimarın konuşmaları ve neonun tirinttiyi diriltmesi ile de kendini göstermiştir. Filmi izlyen her kişi bu açıdan bakmıştır. Ülkemizde hızlanan misyonerlik faaliyetlerine diyalogculardan sonra bu film de ekmeklerine yağ sürmüştür.

[U][B][COLOR=red]ANCAK[/COLOR][/B][/U]

Diyoruz ve film için yeni bir bakış açısı sunuyoruz. Bu filmi izleyen ve bu filmin etkisinde kalan bir çok kişileri emperyalist güçlerin şeytani tuzaklarına karşı sizleri uyarıcı etki yapacaktır.

[AR=Hayran2]ÆÔºÔE ^Ô¥Ô?пÔE D¤mÑÔ»ÚÇÔDMÕ ÆÔD©ÔhÐ{Ô ÆÔºÔE FÔÉпÔÃÖ»ÔE ®?ÕGÛÉÀÔ

ºÔE ^Ô¥Ô?пÔEÂÖ»ÔE DÕ« FÕE¤ÐYÔ?ÑÕ ÆÔ¤Ú?ÕÀÑÔ DÔ?ÐQÔiÔÂּР® ÈÔ?Ð¥Ô»ÖÇÁÔ [/AR]

44:38. [B]Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.[/B]

44:39. [B]Biz onları hak ve hikmetle yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.[/B]

Yukarda duhan suresinin 38-39. ayetlerinde de gördüğünüz gibi. Rabbimiz bizlere gerekli mesajı vermektedir. Yaratılan herşey için de göklerde yerlerde ve onların arasındakilerde yaratılışlarında hak ve hikmet bulunmakta. ve biz boş olan matrixi bakarak islamı kötüleyenlerin etkisinde kalmak istemeyen kardeşlerimeze bir çıkış sunmaktayız.

[COLOR=red][B]LEYLA ile MECNUN [/B][/COLOR]

[QUOTE]Mimar: -Tepkilerini okumak ilginç. Beş selefin, tasarım olarak aynı tür bir temele dayanıyordu. Seçilmiş'in iş görmesini kolaylaştıran, türünüzün geri kalanına derin bir bağlılık yaratmayı anlamlandıran tesadüfi bir onaya. [U]Diğerleri bunu çok genel bir anlamda yaşarken, senin deneyimin fazlasıyla kendine özgü. [B]Aşk[/B].[/U]
[/QUOTE]

mimar-neo arasındaki konuşmadan bir parça sonuç ise AŞK. aşk deyince de Leyla-Mecnunu hatırlamadan geçilmez. Neo burada mecnun kadar leysı trinittiye aşık ve leylası için dünyaları vede zionu hiçe saymakta. Mecnun gibi leyla leyla derken mevlasına doğru uçmakta. İlahi aşkı henüz tatmayan yüreğini bir kul ile tatmin eden neo film de göze çarpmakta.

Geçmişten gelen bir yaklaşım da insanları anlayamadığımda özellikle insan psikolojisiyle alakalandığım dönemlerde başvurduğum nokta insanları devletlere teşbih etmemdi. İki insanı değerlendirirken mesela birini türkiye diğerini yunanistan gibi değerlendirip aralarındaki politik yaklaşımları ve çarpışmalara göre onları anlamaya çalışır istihabarat servisleri askeri güçler diplometik güçler ve bunun yanında toplumsal ilişkiler ve ticari ilişkilerle dolu iki toplum ve evdiğim iki dostum. Bir çok noktada analizlerimizde bu tür teşbihler farklı açılar kazandırmaktaydı. Çaocukluğumda oyun olarak gördüğümüz araştırmalarımda analiz için vasıta gördüğümüz bu yönetimi matrix filminde de birebir görmem beni hiçte şoke etmedi. Sadece bu yöntemi kullanan tek ben değilmişim diye dudaklarımı ısırmakla yetindim.

ilahi aşk ile kıvrılan neo (!) şeytanın tüm hile ve desiselerine rağmen yani ajan smitse rağmen nefsi ile yüzleşiyor. Bir çokların tanrı sandıkları mimar insanoğlunun kendi nefsi ammerisinden başkasına temsil edemiyordu. Rabbimiz nefsi ilk yarattığında da [I]"sen kimsin ben kimim"[/I] dedğinde o [I]"sen sensin ben benim"[/I] dememişmiydi? Film de de yaratıcıymış gibi davranması yaratılışından olsa gerek. İkinci bölümün en can alıcı tarafı ise anahtarcı olması. Anahtarcı neoyu yani kişinin kendi ruhunu kndi kalbini nefsi ile yüzleştirecek kilit nokta değilmiydi. Ve şeytan neoyu nefsi ile yüzleşmesine engellemek içinden elinden gelen mücadeleyi yapmadı mı? İlginç olan taraf ise arapcada [B]miftah[/B] olarak geçen anahtar kelimesinin tasavvuftada geçmesidir. [B]Miftahulkulub[/B] (Kalplerin Anahtarı) kitabı değerli tasavvuf kitaplarındandır. Ve kendi ruhumuz kelbimize işgal eden nefsimize karşı mücadele için anahtarına ulaşıyor.

Matrix yani insanlara hizmt için yaratılan makinelerin esiri olmuş insanlar için oluşturulmuş yalancı dünya ya da İnsanoğluna hizmet için yaratılmış nefsine esir olmuş insanlara kandırmak ve avutmak için oluşturulmuş içinde şehavani arzuların heva ve heveslerimizin bulunduğu sahte dünya değilmidir. Nefsi nefsi ammare seviyesinde olan her insan için neosu henüz keşf edilememiş ve neosu onun içinde çalışan sıradan bir hackerden öteye birşey değildir. Nefsin mutmain olmasına kadar yani ruhumuzun emri altında hizmetci oluncaya kadarki mesafesinde kat edeceği kademeler vardır. Birinci bölümün sonunda teşbihte hata olmazsa neo levvame kademesine çıktığı görülmektedir. Artık o matrixi olusturan nefsle olan mücadelesinde bir adım ilerlemiştir.

Ve neonun mülhimeye çıkışı ise mimarın odasında önüne sürülen tercihte ilahi aşka kabul etmesi mimarın anlayamadı ve anlamıyacagı duygu olarak ifade ettiği gizli bir akımın yada bağın(!) onun tercihinde etkin olmasıdır. Filmde sembol olarak gözüken Leylası mevlasını bulmada ona bir basamak olacaktır. Bunu okurken mecnunun leylasına hayat verişi sizleri düşündürmüş olabilir

El-mâide 13 - [B]Sözlerini bozdukları için onları lanetledik ve kalblerini katılaştırdık. Kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar. Uyarıldıkları şeyden pay almayı unuttular. İçlerinden pek azı hariç, daima onlardan hainlik görürsün. Yine de onları affet, aldırma. Çünkü Allah güzel davrananları sever.[/B]

El-en'âm 46 - [B]De ki: "Söyleyin bakalım, eğer Allah kulaklarınızı ve gözlerinizi alır da kalblerinize mühür vurursa, Allah'tan başka onları size getirecek tanrı kimdir?". Dikkat et, âyetlerimizi nasıl türlü türlü açıklıyoruz, sonra da onlar yüz çeviriyorlar?[/B]

Er-ra'd 28 - [B]Onlar, iman etmiş ve kalbleri Allah zikriyle yatışmış olanlardır. Evet, iyi bilin ki, kalbler Allah'ın zikri ile yatışır.[/B]

Burada kişini kalbi Allaha zikr le mutmain olup nefsinin emirlerine uymaktan mühürlenen kalbi tekrar ilahi aşkla atmaya başlar. Kalbinin tekar dönüşü kişinin ulaştığı yeni mertebesiinde kalbinin miftah kitabında da tabir eidlen leşlerden teker teker temizlenmesidir.

[COLOR=red][B]Oyuncaklardan Gerçeğe [/B][/COLOR]

Yukarda bu örnekleri verirken matrix filminin bir çok saçmalıklarına rağmen gerçekleri ifade ettiğini iddia etmiyoruz. Bunlar sadece çevremizde böyle tamaen hrıstiyanlık ve yahudilik propagandaları ile dolu bir filmin etkisinde kalan kişilere karşın sunabileceğimiz alternatif bir düşüncedir. Belki bu konu üzerinde daha yoğun bir düşünce ile daha fazla alternatif sunabilirdik. Hatta hazır millet matrix matrix derken bir kitap basıp millete islam felsefesini bile böylece sunabilirdik. (Kasıma kadar baskıya hazırlasak mı ne?) Biz bir kaç günlük yaptığımız uzun bir araştırmanın ve okuduğumuz bir çok yorumun sonucunda sizlere buradan farklı bir açı sunarak düşünce ufkumuzda şirke götürecek [B]HAÇLI saldırısına [/B]karşı savunma oluşturmaktan öteye birşey oluşturmuyoruz. Oyuncak olan EMPERYALİST tuzaklara karşı daha dikkatli olmalıyız.

El-haşr 14 - [B]Onlar toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak, müstahkem şehirlerde yahut duvarların ardından (sizinle savaşmak isterler). Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. [U]Sen onları toplu sanırsın, oysa onların kalbleri dağınıktır.[/U] Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.[/B]

El-mücâdele 22 - [B]Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa [U]Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini görmezsiniz.[/U] [COLOR=red]Onlar o kimselerdir ki Allah kalblerine iman yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir.[/COLOR] Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın hizbi (dininin yardımcıları)dir. İyi bil ki, kurtuluşa ulaşacak olanlar, Allah'ın hizbidir.[/B]

Selam Ve Dua ile
[I]Yakup Çağdaş[/I]

Bakınız: (süt, cennet, islâm, duvar, çağdaş, iman, dünya, şeytan, din, aşk, allâhü teâlâ, insan, vasıta, hedef, kültür, dil, özel, kelime, ırmak, inci, şirk, kazâ, nebî, rasûl, hayran2, acı, hatırlama)

[SIZE=4][B][COLOR=red]Hatalar yeniden yüklendi ! [/COLOR][/B][/FONT]

hadi bakalım matrixçiler buna ne diyeceksiniz başınıza tac etiğiniz "yüzyılın filmi dediğiniz" filmde 49 çekim hatası bulunmuş, affedilecek bir sayı değil.

bir sinema sitesinden aynen copy/paste yapıyor ve huzurlarınıza sunuyorum:

İnternette film hatalarını derleyen ?moviemistake' sitesi, ?Matrix'in hatalarına yer verdi. Uzmanlarının yanı sıra sinema severlerin görüşlerini de yayınlayan siteye her gün yüzlerce e-mail yağıyor.

?Moviemistake? sitesinin sahibi Jon Sandys, popüler filmlerin yüzbinlerce kişi tarafından göz hapsine alındığını ifade ederek, ?Her gün yüzlerce e-mail geliyor. Bunları tarıyor ve sonuca ulaşıyoruz? dedi.

[COLOR=blue][B]İşte sitede yer alan şaşırtıcı hatalar: [/B][/COLOR]
1. Otoyol sahnesinde Trinity'nin kullandığı otomobilin plakası ?DA 2003' iken bir anda ?DA 203' oluyor.

2. Otoyoldaki kovalamaca sahnesinde polis arabalarının markası Chevrolet Caprices iken bir anda Chevrolet Impalas oluyor, sonraki sahnede yine Chevrolet Caprices'a dönüşüyor.

3. Neo ile Ajan Smith'in parkta konuştuğu sahnede Smith'in güneş gözlüğünde ilginç bir görüntü göze çarpıyor. İnanılması zor olsa da bir kameraman ve tripot üzerindeki kamerası...

4. Şehir elektriğinin kesildiği sahnede arabaların tepe lambaları da sönüyor. Elektrik kesintisi nedense bu arabaları da etkiliyor.

5. Otoyoldaki kovalamaca sahnesinde Ajan, Trinity'nin kullandığı arabaya çarpıyor ve sol dikiz aynası parçalanıyor. Ancak, sonraki sahnede Trinity son rampayı çıkarken görüyorsunuz ki ayna sapasağlam...

6. Morpheus'un filmin sonunda kader üzerine yaptığı konuşma sırasında güneş gözlüklerine bakanlar, bu etkileyici sahneden tat alamıyor. [U]Çünkü, bilge Morpheus'un güneş gözlüklerinde mikrofon ve kamera görülüyor. Bu, sahne boyunca da sürüyor, yani kaçırmak çok zor..[/U].

7. Neo'nun dövüş sahnesinde bir kılıçla yaraladığı adama dikkatle baktığınızda kılıç adamın koltuk altına yavaşça girip çıkıyor.

8. Yine, otoyoldaki kovalamaca sahnesi... Arabalar birbirine çarpıyor, birbirinin üzerine düşüyor, yan dönüyor. Bir de bakıyorsunuz ki bu çarpmayı sağlayan bir kabin ve onu kullanan teknisyen...

9. Ajan Smith'lerin 100 tane olduğu sahnede kimileri Smith'e hiç benzemezken, bir kısmının saç modeli, bir kısmının kafalarının şekli farklı...

10. Morpheus'un İkizler'in önünü kestiği ve onların aracını devirdiği sahnede köprünün korkulukları havaya uçuyor. Sonraki sahnede ise korkuluklar sapasağlam görülüyor.

11. [U]Hayatla ölüm arasında gidip geldiği sahnede bilincini kaybeden Trinity, gözlerini kapar. Ancak kamera Neo'ya döndüğünde güzel kahramanımızın gözlerini kırpıştırdığı görülür. [/U]

12. ?Keymaker' ile Trinty'nin kamyondan atladığı sahnede bir bakıyorsunuz ki ?Keymaker' uzamış ve şişmanlamış!

13. Otoyol sahnesinde Trinity, ?Keymaker' ile birlikte bir motosiklette giderken birkaç araba arkasında bir Volvo otomobil görülüyor. Ama, bir süre sonra bakılıyor ki o yoğun trafikte giden Volvo kaybolmuş.

14. Otoyoldaki kovalamaca sahnesinde [B]Trinity[/B] ve [B]Morpheus[/B] otomobilde giderlerken arabalarına defalarca kurşun isabet etmesine rağmen bir sonraki sahnede camlar sapasağlam görülüyor.

15. [B]Ajan Smith[/B], film boyunca güneş gözlüğünden çektiğini Neo ve Morpheus'tan çekmiyor. Neo, Morpheus, ?Keymaker? ve Ajan Smith'in birarada göründüğü sahnede Smith'in gözlüklerinde boş bir koridor ve üç kişi görünüyo

Bakınız: (din, yol, akıl, dil, ırmak, inci, kader, acı)

[COLOR=006699][I]Matrix Reloaded'ın en çok kafa kurcalayan sorularından bazıları, Neo'nun Mimar'la karşılaştığı sahneden kaynaklanıyor. Bir çok sinemasever buradaki diyalogların çok hızlı geçtiğinden ve altyazılardan yakalamanın güç olduğundan şikayetçi. Beyazperde.com ekibi, Matrix üzerinde kafa yormayı seven takipçileri için bu sahnedeki diyalogları derledi ve türkçeye çevirdi. Dileriz Matrix'te neler olduğu üzerine dönen tartışmalara biraz olsun katkısı olur:[/I]

[B]Mimar:[/B] -Merhaba Neo.

[B]Neo:[/B] -Sen kimsin?

[B]Mimar:[/B] -Ben Mimar'ım. Matrix'i ben yarattım. Seni bekliyordum. Kafanda çok soru var, her ne kadar gidişat bilincini değiştirdiyse de, geri dönülmez bir şekilde hala insansın. Yanıtlarımın bazılarını anlayacaksın, bazılarını ise anlamayacaksın. İlk soracağın soru en uygunu olsa da, aynı zamanda önemsiz olduğunu farkedebilirsin ya da farkedemezsin.

[B]Neo:[/B] -Neden buradayım?

[B]Mimar:[/B] -Senin yaşamın matrix'in programlanmasının doğasında bulunan dengesiz bir denklemden arta kalanlarının toplamı. Normalde matematiksel bir kesinliğin armonisi olabilecekken, en samimi gayretlerime rağmen elimine etmeyi başaramadığım bir anomalinin olası sonucusun. Bu anomali, azimle kaçınılması gereken bir sıkıntı olarak kalmasına rağmen, beklenmedik bir şey değil. Seni kaçınılmaz bir şekilde buraya kadar getirdi.

[B]Neo:[/B] -Soruma hala cevap vermedin.

[B]Mimar:[/B] -Çok doğru. Enterasan, diğerlerinden daha hızlıydı.

[I](Diğer Şeçilmiş'lerin verdiği cevaplar monitörlerde beliriyor: Diğerleri mi? Hangi diğerleri? Kaç tane? Cevap ver!) [/I]

[B]Mimar:[/B] -Matrix senin bildiğinden daha yaşlı. Anomalileri sayarak gidersek, yani bu altıncı versiyon.

[I](Bir kez daha monitörlerde diğer Seçilmiş'lerin cevapları beliriyor: Beş versiyon mu? Üç mü? Bana da yalan söylenmiş. Palavra!) [/I]

[B]Neo:[/B] -Sadece iki olası açıklama var: ya kimse bana söylemedi, ya da kimse bilmiyor.

[B]Mimar:[/B] -Aynen öyle. Senin de hiç şüphesiz anlamaya başladığın üzere, anomali sistemden kaynaklıydı, en basit denklemlerden iniş çıkışlar yaratıyordu.

[I](Diğer Seçilmiş'lerin cevapları bir kez daha monitörlerde beliriyor: Beni kontrol edemezsin! S**tir! Seni öldüreceğim! Bana hiç bir şeyi zorla yaptıramazsın!) [/I]

[B]Neo:[/B] -Tercih. Sorun olan, tercih.

[I](Sahne değişiyor. Trinity'yi bir ajanla dövüşürken görüyoruz. Sahne tekrar Mimar'ın odasına dönüyor.) [/I]

[B]Mimar:[/B] -İlk matrix kusursuza yakındı, bir sanat eseriydi, eksiksizdi, muhteşemdi. Sadece kendi muazzam başarısızlığıyla denk tutulabilecek bir zaferdi o. Kötü kaderinin kaçınılmazlığı şimdi bana, her insanın barındırdığı kusurun neticesi kadar aşikar. Bu sepeple onu, yaradılışınızın değişken acayipliklerini daha doğru yansıtması için tarihinizi temel alarak yeniden tasarladım. Ama bir kez daha yenilerek hayal kırıklığına uğradım. O zamandan beri şunu anlamayı başardım; cevap benden sürekli kaçıyordu çünkü daha az bir akıl gerektiriyordu, ya da belki kusursuzluğun parametreleriyle daha az sınırlı bir akıl... Böylelikle cevap, bir başkasına, ilk başta insan ruhunun bazı yönlerini daha iyi anlamak için yaratılmış sezgisel bir programa, çarpıp tökezledi. [U]Eğer ben matrix'in babasıysam o şüphesiz annesi olurdu.[/U]

[B]Neo:[/B] -Kahin.

[B]Mimar:[/B] -Lütfen. Dediğim gibi, o (kahini kastederek) bir sorun üzerinde tökezledi ki bu sayede deneklerin neredeyse %99'u, tercih hakkı verildiğinde, hatta tercihin sadece bilinçaltı bir düzeyde farkında olsalar bile, programı kabul etti. Bu cevap işlese de, ilkesel olarak açıkça kusurluydu. Tersi durumda, çelişkili ve sistemden kaynaklı anomaliyi yaratarak, başıboş bırakıldığında sistemin kendisini tehdit edebilirdi. Programı reddedenler, halen azınlıkta olsalar da, başıboş bırakıldıklarında giderek artan bir felaket ihtimalini oluşturabilirlerdi.

[B]Neo:[/B] -Zion'dan bahsediyorsun.

[B]Mimar:[/B] -Buradasın çünkü Zion yokedilmek üzere. Sakinlerinin hepsi yokedilmek, tüm varoluşu bitirilmek üzere.

[B]Neo:[/B] -Palavra!

[I](Diğer Seçilmiş'lerin cevapları bir kez daha monitörlerde beliriyor: Palavra!) [/I]

[B]Mimar:[/B] -İnkar etmek, insan tepkileri arasında en tahmin edilebilir olanı. Ama, inan bana, bu onu altıncı yokedişimiz olacak. Ve bu işte müthiş becerekli bir hale geldik.

[I](Sahne değişiyor. Trinity'yi bir ajanla dövüşürken görüyoruz. Sahne tekrar Mimar'ın odasına dönüyor.) [/I]

[B]Mimar:[/B] - Seçilmiş'in işlevi şimdi kaynağa dönmek, taşıdığın kodun geçici olarak yayımını sağlamak, ilk programı tekrar kurmak. Bundan sonra matrix'ten 23 kişiyi seçmen gerekecek, Zion'un yeniden inşası için 16 dişi, 7 erkek. Bu işleme uyum sağlamaktaki başarasızlık, sistemin matrix'e bağlı herkesi öldürecek bir şekilde crash etmesine sebep olacak. Zion'un yokedilmesiyle birlikte bu, tüm insan ırkının soyunun tükenmesi demek.



[B]Neo:[/B] -Buna izin vermezsiniz, yapamazsınız. Hayatta kalmak için insanlara ihtiyacınız var.

[B]Mimar:[/B] -Bizim razı olabileceğimiz hayatta kalma seviyeleri mevcut. Yine de, asıl önemli nokta, senin, dünyadaki her insanın ölümünden doğacak sorumluluğu kabul etmeye razı olup olmadığın.

[I](Mimar, elinde tuttuğu kalemdeki bir düğmeye basıyor. Monitörlerde, matrix'in her yerindeki insanların görüntüleri beliriyor.) [/I]

[B]Mimar:[/B] -Tepkilerini okumak ilginç. Beş selefin, tasarım olarak aynı tür bir temele dayanıyordu. Seçilmiş'in iş görmesini kolaylaştıran, türünüzün geri kalanına derin bir bağlılık yaratmayı anlamlandıran tesadüfi bir onaya. Diğerleri bunu çok genel bir anlamda yaşarken, senin deneyimin fazlasıyla kendine özgü. Aşk.

[I](Neo'nun rüyasında görmüş olduğu, Trinity'nin ajanla dövüştüğü sahne monitörlerde beliriyor) [/I]

[B]Neo:[/B] -Trinity.

[B]Mimar:[/B] -Yeri gelmişken, o matrix'e kendi hayatı uğruna, seninkini kurtarmak için girdi.

[B]Neo:[/B] -Yo!

[B]Mimar:[/B] -Nihayet, temel hatanın en sonunda kendini gösterdiği ve anomalinin kendisini hem başlangıç hem de son olarak açığa vurduğu hakikat anına geldik. İki kapı var. Sağındaki kapı, kaynağa ve Zion'un kurtuluşuna açılıyor. Soldaki kapı gerisin geri matrix'e, ona (Trinity'yi kastederek) ve ırkınızın soyunun tükenmesine açılıyor. Senin de münasip bir şekilde ortaya koyduğun gibi, sorun tercihte yatıyor. Ama biz zaten ne yapacağını biliyoruz, değil mi? Zircirleme tepkiyi görebiliyorum. Mantığı ve sağduyuyu ezmek üzere özel olarak tasarlanmış olan, duygu patlamasına işaret eden kimyasal belirtileri, şimdiden görebiliyorum. Bir duygu, basit ve açıkça ortada olan gerçeği karşı şimdiden seni kör ediyor: o (Trinity) ölecek ve buna engel olmak için elinden gelecek hiç bir şey yok.

[I](Neo solundaki kapıya doğru yürüyor) [/I]

[B]Mimar:[/B] -Hmmph. Umut, insan aldanmasının en bariz örneği. Hem en büyük gücünüz, hem en büyük zayıflığınız.

[B]Neo: [/B]-Yerinde olsam, bir daha karşılaşmamamızı umardım.

[B]Mimar:[/B] -Karşılaşmayacağız.

[I]Beyazperde.com yazı işleri tarafından derlenmiştir.

Çeviren: Çağdaş Koçyiğit [/I][/COLOR]

Bakınız: (süt, kalem, kapı, çağdaş, ırak, dünya, din, aşk, nil, rüya, insan, akıl, dil, özel, inci, kader, acı, matrix reloaded)

Top