ihya.org

kaynak kodlar

KAYNAK KODLAR:

Kaynak kod nedir, öncelikle bu soruya cevapla başlayalım. Kısaca kaynak kod (source code), bir yazılımın içine girebilmek için gerekli olan şifredir. Yazılımın içine girebilen programcı, o yazılımda istediği değişikliği yapabilir. Böylece yazılımı geliştirebileceği gibi, çalışmaz hale getirebilir veya yanlış şekilde çalışmasını sağlayabilir. Örneğin Windows işletim sistemi de nihayetinde bir yazılımdır ve bunun da kaynak kodu vardır. Bu kod kullanılarak programa nüfuz edip; programın ismi "Pencereler" olarak değiştirilebilir (Windows kodları, bazı hacker sitelerinde yayımlanmaktadır). Linux işletim sisteminin kodu ise, herkese açıktır ve her kullanıcıya sistemi istediği yönde geliştirme imkanı sunulmaktadır.

Bir yazılımın açmanın bir başka yolu, tersine derleyici programlar kullanmaktır. Bu tip programlar, (.exe) uzantılı olarak paketlenmiş halde bulunan yazılımı açmakta ve hangi programlama dilinde yazılmışsa önümüze sermektedirler. Ancak bu yöntem her zaman için tatminkar sonuçlar vermemektedir. Bu yöntemin etkinliği, tersine derleyici olarak kullanılan programın etkinliği ile doğru orantılıdır.

Günümüzde elektronik sistemleri kullanmayan savunma sanayi ürünü yok gibidir. Bilgisayarlar ve dolayısıyla yazılımlar silah teknolojilerine bütünleşmiş durumdadır. Örneğin; uçakları, bilgisayar sistemleri uçurmakta, füzeleri hedefe bilgisayarlar yönlendirmekte, atış kontrol bilgisayarları atışları tanzim etmekte ve füzesavar füzelerin uçuş yolunu dahi bilgisayar belirlemektedir. Bilgisayarların hangi işlemi nasıl yapacağı; yazılımlarıyla programlanmaktadır. Örneğin yazılımı doğru olarak çalışmayan bir radar sistemi düşman uçaklarını göstermeyecek veya yanlış yerde gösterecektir.

Elektronik Harp kavramı 20. yy savaş alanına damgasını vurmuştur. Özellikle Körfez Savaşı ve son Kosova Operasyonu' nda; körletilen radarlar, hedefini bulamayan uçaksavar füzeleri tv ekranlarından günlük yaşamımıza dalmıştır.

Konumuza güzel bir örnek teşkil etmesi bakımından biraz daha eskiye gideceğiz. 1982 İlkbaharında Arjantin ve İngiltere, Fakland adaları için savaştılar. 1832' de İngiliz' lerin sahiplendiği bu adalar üzerinde Arjantin hak iddia ediyordu ve hatta 1961 yılında Birleşmiş Milletler' e dahi başvurmuştu. Ancak İngiltere' nin tavizsiz tutumu karşısında herhangi bir sonuç elde edemedi.

19 Mart 1982' de Güney Georgia adasına çıkan Arjantin kuvvetleri adayı işgal etti. İngiltere derhal harp filosunu bölgeye yolladı ve böylece Falkland Savaşı olarak tarihe geçen savaş başladı. İngilizlerin Arjantin denizaltısı Santa Fe' yi batırmaları üzerine, Arjantin misilleme olarak uçaklarıyla Fransız yapımı Exocet füzelerini kullanarak İngilizlerin Sheffield destroyerini batırdı. İngilizlerin kaybı bununla da bitmedi, birkaç gün içinde 4 gemi; 2 füze-atar fırkateyn (Ardent ve Antilope), 1 yük gemisi (Atlantic Conveyer) ve 1 destroyer (Conventry), kaybettiler. Sonra ne olduysa oldu ve İngilizler üstünlüğü ele geçirip, Arjantin ordusunu yenilgiye uğrattılar ve Arjantin teslim oldu. Savaşın galibi İngiltere Falkland Adaları üzerindeki egemenliğini korudu.

Şimdi savaşın başında İngiltere' nin 5 gemisini Exocet füzelerinin tahribatı sonucu kaybetmişken, nasıl olup da üstün duruma geçtiğini irdeleyeceğiz. Gemi kayıplarının böyle sürüp gitmesi durumunda savaşın kaybedileceğini anlayan İngiliz yetkililerinin öngörüsüyle, İngiliz dış istihbarat servisi MI6, Fransız muadili DGSE' yle irtibat kurdu. Sağlanan anlaşma sonucunda Fransızlar büyük para karşılığında Exocet füzelerinin kaynak kodlarını İngilizlere sattılar. Kaynak kodunu ele geçiren İngilizler, füzenin güdüm yazılımını çözdüler ve böylece Arjantin Exocet' leri İngiliz gemilerini vuracak yerde bir bir okyanusun sularına gömüldüler. İşte savaşın başında İngiliz gemilerini çok büyük bir başarı ile savaş dışı bırakabilen Arjantin Hava Kuvvetleri' nin, savaşın ilerleyen günlerindeki başarısızlığının sebebi buydu. Fransızların, Exocet füzelerinin kaynak kodlarını İngilizlere satmasının Arjantin' in Falkland Savaşı' nı kaybetmesine sebep olduğunu çok rahat söyleyebiliriz. Zira İngiltere, savaş bölgesine çok uzaktı ve gemi kayıplarını II. Dünya Savaşı' nda olduğu kadar çabuk karşılayabilecek durumda değildi.

NİÇİN MİLLİ YAZILIM:

Verdiğimiz tarihi örnekle sanırım paragraf başlığımızdaki sorunun cevabını vermiş bulunmaktayız. Ülke savunmasında kullanılan hangi silah olursa olsun milli yazılım şarttır. Aksi durumda o silah sisteminin güvenirliliği hep tartışılacaktır. Milli yazılıma sahip bir sistemin dahi güvenirliliği %100 olamaz; zira her kod kırılabilir. Ancak bu harcanacak zaman ve kullanılan teknolojiye bağlı olduğundan, göreceli olarak milli yazılıma sahip sistemler daha güvenlidir.

Teorik de olsa şöyle bir düşünce yanlış olmayacaktır; bir Türk Yunan Savaşı ihtimalinde Amerika istemezse ne Türk ne de Yunan Harpoon' ları hedefe varabilir. Amerika, Harpoon füzelerini üreten ülke olması sebebiyle, kaynak kodlara da sahiptir. Bu düşüncemiz dünya silah firmaları arasındaki rekabet şartlarında ve her ülkenin daha fazla silah sistemi satma gayreti içinde olduğu dünyamızda fazla afaki gelebilir. Ama teorik olarak doğruluğu, akılda tutulmasını gerektirir.

Ayrıca dikkatinizi tek silaha bağlanmanın riskine de çekmek istiyoruz. Şöyle ki; bizim deniz kuvvetlerimizdeki vurucu unsurlarımızın (gerek fırkateyn, hücumbot gerekse denizaltılarımızın) gemi-savar füzesi Harpoon' dur. Oysa Yunanistan Deniz Kuvvetleri; Harpoon yanında, Exocet ve Penguen füzelerini de kullanmaktadır. Böylece savaş gücünü tek ülkenin tutumuna bağlı olmaktan kurtarmaktadır.

SONUÇ:

Silah sistemi kadar, onda kullanılan yazılımın önemine de dikkat çekebildik sanırım. Ve yazılımın anahtarı niteliğindeki, kaynak kodu da anlatabildik. Satın alınan silah sistemleri ile birlikte, o sistemin yazılımın kaynak kodunu da almak başta çok pahalı bir yöntem gibi görülebilir. Ayrıca sistemi satan firma/ülkenin de iknası belirli güçlükler içerebilir (çünkü kaynak kodu alan, yazılımı dolayısı ile silah sistemini kendi imkanları ile geliştirebilecek ve belki de daha üstün yeteneklere ulaştırabilecektir; bu da satan firma/ülkeye modernizasyon aşamasında ihtiyaç duyulmamasını sonuçlar). Ancak o silah sisteminin teknolojik olarak özümsenebilmesi, geliştirilebilmesi ve güvenlik açısından şarttır,gereklidir.

Hemen tüm silah sistemlerinde milli yazılımlarını kullanan İsrail' in tutumu takdire şayandır. Bu ülkenin sahip olduğu üstün güdüm, radar, aviyonik, haberleşme ve elektronik harp gibi teknolojilerinin arkasında, gelişmiş yazılım teknolojisi vardır. Böylece İsrail, tüm ülkelere karşı silahlarını yüksek güvenle kullanabilme imkanına sahiptir. ( Şunu da belirtmek isteriz ki; İsrail' in bu teknolojilere sahip olma sürecindeki ar-ge faaliyetlerine manevi itkiyi, büyük petrol krizi sırasında ve sonrasında kendisine uygulanan silah ambargoları sağlamıştır)

21. yy da savaşlar, teknoloji yoğun olarak gerçekleşecektir. Bilgisayarlar silah sistemlerinin ayrılmaz parçası, yazılımlar ise işlev ve etkinliğin belirleyicisidir. Kaynak kodlar ise yazılımların altın anahtarlarıdır.

Kaynak:Strateji ve Taktik

Bakınız: (uçak, kâbe-i muazzama, ırak, dünya, kabile, din, aşk, nil, yol, akıl, hedef, dil, özel, ecel, nebî, acı, bilgisayar, kaynak kodlar)

Top