ihya.org

mürsel rivayet

MÜBHEM RAVİLİ HADİSLER

İsnadında "an fülan", "an racül," " an şeyh" gibi ifadeler yer alır.

Bakınız: (acı)

MUAN'AN HADİSLER

Senedinde "tahdis", "sema" ve "ihbar" lafızları kullanılmadan "an" sigasıyla gelen hadislerdir. Bir kısım muhaddisler bunu da "ınkıta" türü saymışlardır. Ama ravinin "müdellis" olmaması gerekir, derler

Bakınız: (din, hadis-i şerif)

MÜDELLES HADİS

Ravinin Şeyhinden işitmediği hadisi işitmiş gibi rivayet etmesine "tedlis" denir.



a) İsnad tedlisi: Bir ravinin mülaki olduğu kişiden işitmediği halde işittiğini zannettirecek lafızlarla hadis rivayet etmesi, yahutta çağdaş olduğu fakat görüşmediği bir kişiden görüşmüş ve hadis işitmiş gibi rivayette bulunmasıdır .Rivayette bulunduğu kişi ile kendi arasında bir veya daha fazla kişi olabilir. İsnadın "muttasıl" olduğunu zannını verir. İbnu Hacer "muasır" ise "mülaki" olmasa da hadisin tedlis edildiği söylenemez " der.

b) Şeyh tedlisi: Şeyh'in ma'ruf olmayan ismini zikrederler, böylece O'nun zaafını gizlerler.

c)Tesviye tedlisi: İki sika ravi arasındaki zayıf ravi atlanır. Böylece o hadisin birbiriyle mülaki olmuş iki kişiden direk alındığı intibaı verilir.

Bakınız: (çağdaş, din, hadis-i şerif, dil, rivâyet)

MUALLAK HADİS

Senedin başından bir veya daha fazla ravisi hazfedilmiş olan ve "cezm" sıgasıyla hazfedilen hadistir. Hadisin iki veya daha fazla ravisinin hazfedildiği durumlarda "muallak" ile "mu'dal" aynı anlama gelir.

Bakınız: (din, hadis-i şerif, dil)

MU'DAL HADİS

İsnadında peşpeşe iki veya daha fazla ravisi düşen hadistir. Düşen raviler içinde sahabi olsun olmasın böyledir. Bu durumda isnadsız her hadis "mu'dal"dir. Bunun yerine "mürsel" diyenler de vardır.

el-Hakim, Tabii'ye nisbet edilen "muttasıl maktu" hadise "mu'dal" adını verir. Yine isnadında "mübhem" veya "mechul" ravi bulunan "muttasıl"a da bu adı verir.

Bakınız: (hadis-i şerif, dil)

MÜRSEL RİVAYETLER



MUNKATI HADİSLER

(İSNADI NOKSAN RİVAYETLER)



MUNKATI' HADİS



Genel Tarif: Senedin neresinden olursa olsun ve düşen ravi sayısı kaç olursa olsun senedinde ınkıta olan her hadis munkatıdır. Muttasılın zıddıdır. Sahabe de olsa böyledir. Şafii, ibn Abdilberr bu tanımla kullanırlar. İbnu Abdilberr'in tanımında sahabiye nisbet edilen "mevkuf", Tabiin'e nisbet edilen "maktu" hadislerde "munkatı" içinde kabul edilir. Bu tanımı benimsemeyenler vardır. Tabiiye gelinceye kadar "muttasıl" olan bir hadis Ebu Bekr el-Bedrici (ö. 301 )e göre "munkatı" iken, İbnu Abdilberr'e göre "munkatı" değildir. Burada "munkatı maktu" ya da "maktu" tabirini kullanmak daha doğru olur. İbnu Salah ise "munkatı" lafzı ile "Qale Rasulullah" ile başlayan isnadsız hadisleri kasdeder.

Sahabeye ulaşmadan önce senedin herhangi bir yerinden sadece bir ravisi düşen hadistir. Peşpeşe iki ravi düşerse "mu'dal", sahabe düşerse "mürsel" olur. Peşpeşe olmaksızın senedin değişik yerlerinden birer ravi düşerse yine hadis "munkatı' " sayılır.

"Muan'an" hadisler hadiscilerin icmaıyla ravi "müdellis" olmamak şartıyla "muttasıl" sayılmıştır.

"Inkıta" "zahir" ya da "hafi" olabilir.

Hanefiler birde "manevi ınkıta"dan bahsederler: Burada hadisin manasına "muarız" bir delil vardır. Qur'an ya da meşhur bir sünnete muhalefet, umumi belvaya aykırılık , ilk asırlarda bu hadisle amel edilmemesi gibi.. Veya ravide fısk, heva sahibliği gibi kusurların olması da bu hadisi "manen munkati" kılar.

Bakınız: (Sahabe, tabiin, din, hadis-i şerif, dil, sünnet, rasûl, resûlu`llah, fısk)

Top