dinlerarası diyalog

[COLOR=red][B]Diyalogculara samimi cagrimiz:Bu yoldan donun! [/B][/COLOR]


Insanlar ve milletler icin en onemli husus ileriyi gormek, gelecek tehdit ve tehlikeleri onceden tespit etmek ve ona gore gereken tedbirleri almaktir. Bu basireti gosterenler cogu kez anlasilamaz ve takdir edilemezler. Bazen de olaylara yaklasimini yanlis ya da mubalaga zannederler.

"Dinlerarasi Diyalog ve Hosgoru" modasi ciktigi ve bazi yerli gafillerin buna mal bulmus magribi gibi sarildiklari gunlerde bizler nezaket ve kardeslik kurallari icinde ve ilmi bir perspektifle yaklasarak gerekli uyarilarimizi yaptik, girilen yolun fert ve millet olarak bize verecegi telafisi zor zararlari vurgulamistik.

Zira isin ebedi hayatimizi mahvedecek akaid boyutu oldugu gibi, ulkemizi, milli ve toprak butunlugumuzu tehlikeye dusurecek vahim sonuclari da vardi. Bunlara isaret ettik. Dinletemedik. Hatta bizi kabalıkla, kiskanclikla suclayanlar oldu. Globallesen dunyanin sartlarini anlayamamakla suclandik. Kor dovusunu andiran bir diyalog kavrami ortaya atildi. Herkes ona farkli bir mana vermege calisti:

Yerli diyalogculara gore diyalog, dinler ve medeniyetler arasi barisa giden bir yoldu. Bu manada kendilerini vatan kurtaran kahramandan ote dunyayi kurtaracak fedailer zannediyorlardi. Kendilerine akaid olculerini cignediklerini, pek cok ilahi mikyasa ters dustuklerini hatirlattigimizda; genis goruslu olduklarini, sefkat ve merhameti kusandiklarini, bu yolla bircok Hiristiyan'i Musluman edeceklerini iddia ettiler. Hatta husn-u zan edelim belki bir cok kardinal hatta Papa da Musluman olabilir, belki de gizliyordur, gibi ilmi ve itikadi degeri olmayan ve realite ile bagdasmayan bir suru hezeyan ortaya attilar.

Bu oyle bir merhamet ve husn-u zan anlayisi ki, Islam olculerini ters yuz ederek, Allah ve Resulunden daha sefkatli merhametli olma iddiasina kalkistilar. Kaynak olarak da oldugundan cok zorlama ile ustadlarini gosterdiler. Ehl-i Kitabin sapip kufre dustugune dair bini asan ayetin mevcudiyetini gosterdigimizde bunu duymazliktan gelerek "ustad soyle dedi, falan risalenin falan yerinde boyle diyor" gibi tarih boyunca pek basvurulmamis bir yola girdiler.

Kur'an'a alternatif getirir gibi bir sapikliga suruklenmektir bu. Bu cercevede farkinda olunmayan veya gozyumulan Vatikan'in siyasi ve ideolojik suiniyetlerine de dikkat cektik. Anlamadi ya da anlamak istemediler. Halbuki diyalog kavramini ortaya atan Vatikan'in Papalik Konseyi idi, bu Hiristiyanligin "dunya dini" haline getirilme projesiydi ve bu misyona ozetle "sartlarina uydurulmus misyonerlik" diyorlardi.

Bu cercevede Papa 24 Aralik-99 Noel konusmasinda, "3. bin yilda hedeflerinin Hiristiyanligi tum Asya'ya yaymak oldugunu" acikliyordu. Bu cercevede Kudus'ten yeni bir kulturel hacli seferi baslatirken Turkiye'nin pilot bolge secildigi ima ve isaretleri de gizlenmiyordu.

Papaligin dunyaya sundugu diyalog ve hosgoru aldatmacasi devam ederken gecenlerde yaptigi ve "Katolikligin tek kurtulus yolu oldugunu" anlatan konusmasi basta diyalogcular olmak uzere dunyayi soke etti. Halbuki Papa, gercek niyet ve gorusunu, taassubunu acikliyordu. Esasen oteden beri bu cizgisinden bir sapma da gostermis degildi. Fakat Papa'yi farkli anlayan ve anlatmaga calisan; bizdeki yerli diyalogculardi.

Butun bunlar Vatikan'in kulturel niyet ve emelleri idi.
Bir de siyasi, askeri ve ideolojik emelleri var.

PKK'nin acikca desteklenmesi. Guneydogu'da Kurt kardeslerimizin ve Hiristiyan Araplarin kiskirtilmasi, tahrik edilmesi. Bu bolgeye yikici ve bolucu cok sayida ajan-misyoner gonderilmesi.

Avrupa ulkeleri ile olan siyasi ve ekonomik iliskilerde Vatikan'in hep kostekleme girisimleri ile karsilasilmasi, batili ulke yetkililerinin zaman zaman din ve kultur farkliligini ifade etmeleri ayri bir boyut. Vatikan'in dini olmaktan ziyade siyasi ve ideolojik bir misyon ustlenmesi ve bu ugurda birtakim entrikalara basvurmasi cok acik ve net olup zaman zaman bazi aciklamalarla kendim gostermektedir.

Bunun en bariz ornegi Papa'nin yaptigi son Ermeni soykirimi aciklamasidir. Buna gore; I. ve II. Dunya Savaslarinin ve bu cercevede tum catismalarin sorumlusu Turklermis. Ana sebep de Turklerin yaptigi soykirimmis.

Bu acikca yalan ve saptirma olmasi bir yana Musluman Turk milletine bir saldiri ve kin kusmadir. Menfur niyet ve emellerin aciga vurulmasidir. Ayni zamanda bu aciklama siyasi manada yeni bir hacli seferinin alamet ve isaretidir.

Butun bu deliller ve gelismeler hala iyi niyetlerinden suphe etmedigimiz yerli diyalogculari uyandirmaga yetmeyecek midir? Acik, samimi cagrimiz onlara! Insan yanlisa dusebilir. Zararin neresinden donulurse kârdir. Hatadan, yanlistan donmek bir fazilettir. Geliniz, bu diyalog macerasindan; bu cercevede inancimiza, milletimize ters dusmek gibi bir badireden donun.

Yaptiginiz yanlisi tashih edin yine millet sizi bagrina bassin!
Bu size samimi cagrimiz:Kafirlerle asla birlik olamayız ALLAHU TEALA bunu yasak etmistir KURAN-I KERİM'DE ayetleride gormezmisiniz???

Bakınız: (vatan, islâm, din, allâhü teâlâ, yol, insan, hedef, dil, kur`ân-ı kerim, isim, rasûl)